Hande Atılgan – Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra sahaya çıkan Mehmetçik, 23 Haziran 2023’e kadar bölgede görev başındaydı. Arama-kurtarma ve ulaşım konusunda hayati katkı sağlayan personel, bu çalışmaların merkez üsleri olan Üsteğmen Hasan Şahan Kışlası’ndaki İnsani Yardım Tugayı ve 11. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı’nda mesailerine 6 Şubat’ın verdiği tecrübe ile devam ediyor.
İnsani Yardım Tugayı’nda yer alan Doğal Afetler Arama Kurtarma Taburu (DAK), depremden sonra sahaya ilk çıkan ekip. DAK, ilk andan itibaren yıkımın en büyük olduğu kent olan Hatay›da görevlendirildi. Her biri 200 milyon liraya yakın maliyetteki teçhizatlarla donatılan 22 tim ve 24 arama kurtarma köpek timinden oluşan tabur, kurulduğu 1999 yılından bu yana 374’ü ölü 105’i yaralı olmak üzere 479 afetzedeye dokundu.
Madenci teknikleri
6 Şubat’ta da saha çalışmalarında yer alan tabur, istihkâm alaylarında yer alan Mehmetçik başta olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlardan gelen personeli eğittiği gibi enkaz çalışmalarında ezber bozan madencilerle de bir araya gelerek tekniklerini öğrenip, çalışma şekillerini geliştiriyor. AFAD’ın depreme karşı 100 bin kişiyi eğitme hedefinin en kritik paydaşlarından olan DAK, kadrosu onay aşamasına gelen bir genişleme çabasının da içinde. DAK kadrolarına eklenecek yeni taburlarla personel sayısının iki-üç katına çıkacağı belirtiliyor.
Kalp atım hızı tespit ediliyor
DAK’ın en önemli farklarından biri teknolojik cihazları. Ekipler, yaşam tespit cihazları ise kalp atım hızını tespit edebiliyor, hassas dinleme cihazları ile nefes sesini bile duyabiliyor. Ekip acil müdahale uzmanları, sağlık personeli, arama ve kurtarma ile dinleme uzmanlarından oluşuyor. Ekibin en önemli parçası ise eğitimleri iki yıl süren arama kurtarma köpekleri.
En önemli yardımcı: Köpekler
DAK’ın en önemli parçalarından biri de arama kurtarma köpekleri. Ellerindeki milyon liralık teçhizata rağmen, ekip arkadaşı köpeklerin her zaman en güvenilir kaynak olduğunu söyleyen askerler, 6 Şubat depremlerinde arama kurtarma çalışmaları sırasında cihazla tepki alamadıkları durumlarda köpeklerin yaptığı uyarıları sonuna kadar izlediklerini söyledi.
Sıla’nın zor görevi
Birlikte köpek eğiticisi olan Veteriner Uzman Çavuş Samet Çekim, 2017 yılında 2016 doğumlu Sıla isimli köpekle eşleşti. Uzman Çavuş Çekim, o günden itibaren Sıla ile hiç ayrılmadı. Altı yıllık bu birliktelik, ilk kez 6 Şubat’ta gerçek bir enkazla sınandı.
Malatya şehir merkezinde yaptıkları görev sırasında Sıla’dan nasıl yararlanıldığını anlatan Çekim, şöyle konuştu: “Şehir merkezindeki bir aile, ilk depremden sonra dışarı çıkmış. Çevredeki insanlara yardım ediyorlarmış. Öğle saatlerine doğru 14 yaşındaki oğulları üstünü değiştirmek için evine girmiş, ikinci depremde enkaz altında kalmış. Merdiven boşluğuna giren Sıla o tarafa yöneldi ısrarla. Bu sırada cam kırıklarına basmış, gece karanlığında ben fark etmemiştim ama patileri yarılmış. Yine de göreve devam etti. Kimsenin tahmin etmediği bir yerde çıkardık çocuğu. Annesi Sıla’nın kanlı patilerini öptü, en etkilendiğim şey o oldu.”
1999 depremi sonrası kuruldu
1999 Marmara depreminden sonra TSK tarafından deprem, yangın, sel, çığ, toprak kaymaları, kaybolmalar, kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer tehditler ve büyük kazalar gibi doğal olan veya olmayan her türlü afette yurt içinde ve yurt dışında arama ve kurtarma görevleri için Doğal Afetler Arama Kurtarma (DAK) Tabur Komutanlığı kuruldu. İlk olarak Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı olarak kurulan DAK Taburu daha sonra Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı’na bağlanmıştır.
Havada görülmemiş bir yoğunluk
Deprem bölgesinde lojistiğin kalbi olan askeri havalimanında da çalışmalar üç noktadan ilerledi. Kule, uçak bakım ve terminal bölümündeki çalışanlar, havalimanının daha önce görülmemiş bir yoğunlukta çalıştığını anlattı. “Havada kurallar kanla yazılır” şiarını hatırlatan havacılar, herhangi bir hatanın can veya mal kaybıyla sonuçlanacağını, 6 Şubat çalışmalarında böyle bir olayın yaşanmadığını da vurguladı.
Hava trafik kontrolörü olan Kıdemli Çavuş Berkay Bali, iki yıldır meslekte. Havaalanının kulesinin en genç kontrolörü olan Bali, deprem sonrası ilk bir ayki mesailerini “Herkes mesai mefhumu gözetmeksizin çalıştı. Bir uçuş için yaptığımız telefon görüşmelerinin sayısı normalde beş ise 15’e çıktı. Teknolojik gelişmeler ışığında çalışmalarımızı zaten yeniliyoruz. Herhangi bir olağanüstü durumda yine hazır olacağız” diye anlattı.
Altı ay bir aya sığdı
Hava Uçak Bakım Üsteğmen Gazi Özdilekli de görev ve vardiya ayrımı yapmadan çalıştıklarını belirterek “Fark; uçaklarımızın altı ayda yapacağı uçuşu bir ayda uçması oldu. Taşıdıklarımızın yüzde 30’u can, yüzde 70’i mal ise bu deprem bölgesi için yarı yarıya olacak şekilde değişti. Biz de kimseyi geride bırakmamak için bütün şartları zorladık. Bir buçuk saatlik bakım çalışmalarını 45 dakikaya kadar indirmeyi başardık” diye konuştu.
Ekiplerin organizasyonu
Havaalanı Terminali’nde görevli Başçavuş Güven Ufuk ise her an ayakta olduklarını belirterek, herhangi bir olağanüstü durumda doğru bilgiyi almak için ilk teyakkuza geçecek nokta olan iş yerlerine gelme refleksleri olduğunu söyledi. Ufuk 6 Şubat sonrası için “Sabah 06.00 civarında buradaydık. Önce DAK geldi, daha sonra AFAD… Arama kurtarmaya gideceklerin organizasyonu en az bir hafta sürdü. Sonra, barınma ve ihtiyaçla ilgili olanlar gelmeye başladı. İhtiyacın yönüne göre organizasyon yaptık. Van ve Elazığ depremlerini görmüştük burada. Oralarda yalnızca bir bölgeye yönlendiriyorduk, burada ise süreç çok uzadı, bir ay kadar sürdü o şartlar” ifadelerini kaydetti.